Gülistan Karasu
Hayat yolculuğunda ilerlemenin yolunu ararken yazmanın iyi hissettirdiğini, iyileştirdiğini keşfeden bir kâşif.

İkiyi bir etmek

İkiyi bir etmek

Esselamün aleyküm Ya Ehl-i Kubur. Ve aleyküm esselam Ya Ehl-i Dünya

Bu yazıya böyle başlamak istedim. Çünkü 2024 yaz mevsimim selamla başladı diyebilirim.

Birkaç yıl önce Sevgili Gizem mezarlık ziyaretinin bana iyi geleceğini söyledi. Nasıl iyi geleceği konusunda pek fikrim yoktu. Bu önerisini duyduktan sonra Şuhut’a gittikçe annemle mezar ziyaretlerini uzun uzun yapmaya başladım. Gerçekten kendimi iyi hissediyordum.  Vefat etmiş atalarımla bir aradaydım. Geçmişle gelecek, toprağın altıyla üstü, ölüyle diri bir aradaydı. İki ayrı prensip bir araya geldiğinde iç dünyamı dengede hissettim.

Bu yıl Kurban Bayramı arifesindeki ziyaretimizde de her zamanki gibi mezarlığa girişte selam verdik, selam verdiklerimizin yerine selam aldık. Annem öyle öğretti. Sessizliğin içinde Yasin Suresi hoparlörden duyulurken, çam ağaçlarının kokusu geliyordu. Başımda örtü, üzerimde uzun kollu ceket, uzun geniş bir pantolon ve cebimde telefon.

Ziyaretimiz devam ederken telefonum çaldı. Arayan Meltem hocamdı. Ne yaptığımı sordu söyledim. Mezarlık ziyareti insanı hayata bağlar, sana bir kitap taslağı göndereceğim ve sadeleştirmeni istiyorum dedi. Nasıl heyecanlandım, nasıl mutlu oldum anlatamam. Yaparım dedim.

Ritüellerin Şifreleri

Bayram dönüşü mail kutumda kitabın taslağını görünce heyecan, sevinç, mutlulukla beraber merak duygusu uyandı. Bir an önce okumaya başlamak istiyordum. Çay koyayım molalarda içerim düşüncesiyle mutfağa gittim. Çay olana kadar içimden Yasin Suresini dinleme isteği yükselmeye başladı. Açtım dinledim. Bittikten sonra kitabı okumaya başladım.

Bir kelimeye dahi kıyamıyor, benim okuduğumu herkes okusun istiyordum. Gel gör ki hocamın isteği netti. Biraz düşündükten sonra ben bu kitapta ne okumak isterdim, neye ihtiyaç duyardım diye kendime sordum. Sadeleştirmeye başladım. Gündüzleri işe gidip çalıştım, akşam bilgisayar başına geçtim. Kitapla çalışmaya başlamadan önce, içimdeki güçlü istek üzerine Yasin Suresini hep dinledim. O günden itibaren yazmaya, okumaya başlamadan önce dinlemeye devam ediyorum. Bu da benim ritüelim oldu.

Kitapla çalışırken rüyalarım değişti, yaşadığım olaylar dikkatimi çekmeye başladı. Hepsini hocama anlattım. Ritüellerin Şifreleri kitabını okurken yaşadığım bazı farkındalıklarımdan sık sık bahsedeceğim. Bu sefer yazmak için sabırsızlandığım ve anlatmak için kitabın çıkmasını beklediğim kısmı paylaşıyorum.

5 Katmanlı Ritüel Yapısı

Ritüelimiz, dini, kültürel ya da kişisel bir içeriğe sahip olabilir. Onu yaparken izleyeceğimiz yoldaki adımları belirleyen sorular aynıdır. *

Yıllardır danışmanlık aldığım Gizem, düzenlediği gezinin programının duyurusunu paylaştı. Bu duyuruda 18 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşecek olan Balık burcundaki kısmi ay tutulması sırasında Şanlıurfa il sınırları içindeki Soğmatar Tapınakları Merkezi yakınlarında Zerga Köyü açık alanında yapılacak Şaman Ritüeli’nden, Kutsal Kakao Töreni’nden ve bu çalışmaların katılımcılara nasıl bir etkisi olacağından bahsediyordu. Hemen kayıt oldum.

Ritüellerin şifreleri kitabında Ritüel Şablonu kısmında anlatılan

  • Neye ihtiyacınız var? (Ne yapacaksınız?)
  • Neden yapacaksınız?
  • Nasıl yapacaksınız?
  • Ne zaman yapacaksınız?
  • Nerede yapacaksınız? *

Bu soruların cevabını anlatan bölüm aklıma geldi. Gezinin duyurusunda ritüelin şablonunu görebiliyordum.

Şaman

Kartalın tüyleri, ayının dişleri ya da pençesi, geyiğin boynuzları ya da onun ruh hayvanı hangisi ise ona ait bir sembol ritüellerine eşlik eder. Aynası, ipleri ve düğümleri, bel kuşağı, çeşitli otlar, kristal taşlar, ona görevlerini yerine getirirken eşlik eder. *

Gizem’in isteği üzerine Kadim Rotalar’ın hazırladığı dolunay ışığının aydınlattığı açık alandaydık. Çember halinde dizilmiş taşların ortasındaki kamp ateşi bize hoş geldin der gibiydi. Alanın sınırı belli olsun diye bez bağlı çubuklar dikiliydi, ledli pilli mumlar sıralıydı. Her türlü ihtiyacımız düşünülmüş orada hazırdı. Yine iki unsur, kadim zamanla modern çağ bir aradaydı.  Yemeğimizi yedikten ve bizim için hazırlanmış tahtlarda biraz dinlendikten sonra her birimiz baştan aşağı beyaz giyindik. Gizem’i uzun zamandır tanıyordum ama O’nu ilk defa Şaman kıyafetiyle gördüm.

Başında kurt başlığı vardı. Şaman aynası boynundaydı ve diğer detaylarda üzerindeydi. Katılımcıları tütsüleyip tek tek arınma ritüelini yaptıktan sonra büyük kamp ateşinin başına geçip kendini de tütsüledi. Biz Kutsal Kakao Töreni için hazırdık. Bu töreni bir sonraki bölümde anlatıyor olacağım. Kakao töreni bittikten sonra Gizem kendi hazırladığı mis gibi kokan göz yastıklarını dağıttı ve çember halinde uzanmamızı istedi. Gözlerim kapalıyken açık olan kulaklarım ve kalbimdi. Şaman davulu sesi eşliğinde yaklaşık bir saat ay ışığında uzandık. Bedenim gevşeyip sakinleşti, zihnim sustu, duygularım dinginleşti. Yaşadığım deneyimden çok etkilendim. Bazı deneyimleri kelimelere aktarmak pek mümkün olmuyor.

Kuşak bağlama

Anadolu’da gelinlerin beline bağlanan kuşağa çeşitli adlar verilir. Örneğin, “kırmızı kuşak, kardeş kuşağı, gelin bağı, kudret kemeri, soy kuşağı, bel kuşağı” gibi. Bu geleneğin kökeninde, gelinin gideceği yere uğur ve bereket getireceği, aynı zamanda gayretli, iffetli ve doğurgan olacağı inancı yatar. Ancak daha sonraları bu gelenek yozlaşmış ve bekâret kuşağı anlamına dönüşmüştür. Bu kuşağın üzerindeki kırmızı renk, kanın değil gücün ve koruyuculuğun sembolüdür. *

Sevgili Simay ve seremonyal kakao ile bu gezi sırasında tanıştım.  Çember olacak şekilde oturma düzenimizi sağladıktan sonra kendi alanıyla ilgili konuşmasını yaptı. Sırayla kalkıp kakaomuzu aldık ve yerimize geri oturduk. Hepimiz kakaomuzu alınca aynı anda içmeye başladık.  Ardından ses çalışması yaptık. Rahim masajının tekniklerini uygulayacağımızı hem anlattı hem gösterdi. Masaj yağını elden ele dolaştırıp, masajımızı yaptıktan sonra ihtiyaç listesine yazılmış ve her birimizin önceden alıp getirdiği kırmızı kuşağı belimize bağladığımız sırada gülümsedim ve aklıma okuduğum satırlar geldi.

Dans-Salına salına hizalanmak

Dans etmek bizi fiziksel olarak rahatlatır, hormonlarımızın dengelenmesini sağlar, bu sayede üzerimizdeki gerilimi bırakarak kendimizi daha iyi hissederiz. Dans kendini akışa bırakmanın en keyifli hâlidir. Kendimizden geçercesine müziğin ritmiyle uyumlandığımız ve bedenimizi özgürce hare ket ettirdiğimiz o anda yüzümüz de gülümsemeye başlar. *                                                        

Beni tanıyanlar bilir uykusuzluğa dayanamam. O gece tahtlarda uyuyan birkaç kişiden biriydim. Diğer katılımcılar sabaha kadar sohbet ettiler. Buraya kadar gelmişken, böyle bir ortam bizim için hazırlanmışken tahtların da hakkını vereyim istedim.  Gün doğarken kendiliğimden uyandım.

Bu sefer hepimiz beyaz kıyafetimizle ritüel alanındaydı. Taşınabilir, bluetootth ile telefona bağlanan ses bombasından müzik açıldı ve dans başladı. Başlarda kendimi sıktığımı rahat rahat dans edemediğimi fark ettim. Sonra kitapta yazılanları hatırladım. Yüzümü doğan güneşe döndüm, gözlerimi kapattım, kulaklarımı açıp kalbim nasıl istiyorsa öyle salına salına dans ettim. Çok rahatlatıcıydı, bunu ancak hafiflemiş ve kanatlanmış hissettim diye tarif edebilirim.

Sözlerin Şifalayan Gücü

Şamanizm’de konuşulan sözlerin, şamanı ruhlar dünyasına bağladığı ve iyileştirme veya koruma amacıyla ritüellerde kullanıldığı düşünülür. *

Dansımız bittikten sonra karşılıklı dizilip sırayla ortadan yürüdük. Bu yürüyüş sırasında her birimiz arkadaşımıza güzel sözler söyledik. Soğmatar’daki esinti ve güneş ışığı tenimde, temiz havanın ferahlığı ciğerlerimde, toprağın rahatlatıcı hissi çıplak ayaklarımda ve kadınların arasında gözüm kapalı yürürken, o sözler kulağımda, kalbimde yerini buldu.

Teşekkür ederim

Ben bunca deneyimi okuduğum için mi yaşadım? Yaşayacağım için mi okudum? Bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu geziden ve kitaptan çok şey öğrenmiş, iki ayrı unsuru kendi içimde birleştirmiştim.

Kitabını sadeleştirmem için bana fırsat tanıyan hocam Meltem Reyhan’a, bu geziyi düzenlediği, okuduğumu yaşamama vesile olduğu için Gizem Alpan’a, seremonyal kakao ile tanıştırdığı için Simay Yaylacı’ya ve ulaşımda, konaklamada konforumuzu sağlamak adına harika işler çıkaran Kadim Rotalar’a teşekkür ederim.

 

*Meltem Reyhan Ritüellerin Şifreleri

 

 

Yorum Bırak

Cart
  • Your cart is empty Browse Shop
    Select the fields to be shown. Others will be hidden. Drag and drop to rearrange the order.
    • Image
    • SKU
    • Rating
    • Price
    • Stock
    • Availability
    • Add to cart
    • Description
    • Content
    • Weight
    • Dimensions
    • Additional information
    Click outside to hide the comparison bar
    Compare